Tiber Uzunoğlu

Tiber Uzunoğlu

Spor Yöneticiliği & Reklamcılık Yandal Mezunu

Spor Yöneticiliği Bölümü sayesinde 2 kez Finlandiya’da, 1 kez İspanya’da, 1 kez İsveç’te ve 1’kez de Hollanda’da seminerlere katılma, dünyada benimle aynı bölümü okuyan insanların neler yaptığını öğrenme şansına eriştim.


Henüz üniversitedeki ilk senemin sonunda ilk stajımı yapma fırsatını yakaladım. Hem de aylar önce sadece bir maçını bile canlı izlemenin hayallerimi süslediği EURO 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda.

Çok farklı hayaller, hedeflerle başlamıştı her şey. 4 sene boyunca endüstri mühendisi olabilmek için çalışmış her şeyimi bunun üzerine kurmuştum. Sonunda başarmıştım da aslında. Ama tercihlerin yapılmasına günler kala İstanbul Bilgi Üniversite’sinde “Spor Yöneticiliği” isimli bir bölüm kurulduğunu duydum. Hemen sınavına kaydoldum. Çocukluğumdan beri spor her zaman en sevdiğim şey olmuştu. Hiçbir zaman profesyonel olarak spor yapmış olmasam da spor organizasyonlarını gerek yerinde gerekse televizyon başında izlemek, deneyebildiğim tüm sporları denemek, arkadaşlarımla spor hakkında konuşmak, spor ile ilgili araştırmalar yapmak her zaman bana keyif vermişti.

Sınavı kazandığımı öğrendiğimde ise hayatımın en büyük ikilemine düştüm. Ya hayatımı üzerine kurduğum, uğruna aylarca çalıştığım bölümün peşinden gidecektim ya da hayallerimi gerçekleştirip sevdiğim şeyi kendime ilk önce ders sonra da iş edinecektim. Belki de hayatımın en doğru kararını vererek şu anda son senesinde bulunduğum İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü’ne kaydımı yaptırdım. Üniversitenin ilk günleri ile birlikte daha önce hiç olmadığı şekilde okula severek gidiyor, derslerim hiç bitmesin istiyor, verilen projeleri yaparken keyif alıyordum. Bunu hem santralistanbul Kampüsü’ndeki eşsiz kampüs ortamı hem de derslerimden zevk alışım sağlıyordu. Derler ya insan sevdiği bir şeyi yapınca zamanın nasıl geçtiğini anlamaz. İşte tam da bunu kanıtlarcasına günler, haftalar, aylar hızla geçiyordu. Henüz üniversitedeki ilk senemin sonunda ilk stajımı yapma fırsatını yakaladım. Hem de aylar önce sadece bir maçını bile canlı izlemenin hayallerimi süslediği EURO 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda. 1 ay boyunca THY’nin turnuva sponsorluğu kapsamında Fransa’da stajımı sürdürdüm.

İlk stajımı bu kadar üst bir noktada yapmak hem bölümden mezun olduktan sonra gelebileceğim yerleri hem de kariyerimi spor yöneticiliğinin hangi alanına yöneltmek istediğimi anlamamı sağladı. Hocalarımın da tavsiyeleri sonucu ikinci senemde Reklamcılık Bölümü ile yan dal yapmaya başladım. Bölüme başlar başlamaz spor yöneticiliği bölümü ile ne kadar uyumlu olduğunu gözlemledim. Ana bölümümde olduğu gibi yan dal derslerimde de çok mutluydum. Adeta daha önce hiç farkında olmadığım bir yönümü keşfetmiştim. Gerek dersleri gerek arkadaşlıkları gerek projeleri gerekse akademisyenleri ile Reklamcılık Bölümü de bana çok şey kattı. Bu sırada Spor Yöneticiliği Bölümü’nün sunduğu imkanlar sayesinde 2 kez Finlandiya’da, 1 kez İspanya’da, 1 kez İsveç’te ve 1’kez de Hollanda’da seminerlere katılma, dünyada benimle aynı bölümü okuyan insanların neler yaptığını görme, onlarla çalışma ve her birinden ayrı ayrı yeni şeyler öğrenme şansına eriştim. TBF, TEB BNP Paribas İstanbul Open ve İstanbul Cup gibi önemli kurum ve organizasyonlarda gönüllü, bölümümüzü İstanbul Bilgi Üniversitesi ile birlikte yürüten Sportsnet’te ve Garanti Bankası’nda ise stajyer olarak çalışma şansı yakaladım. Bu deneyimler sayesinde derslerde teorik olarak öğrendiğimiz bilgileri gerçek hayatta uygulama, pratiğe geçirme şansı yakaladım. 4. sınıfımın 2. döneminde ise bölümümüzün programında bulunan zorunlu staj uygulaması kapsamında İspanya’nın Sevilla şehrinde bulunan Real Betis Balompie kulübünün pazarlama departmanında uluslararası iş geliştirme üzerine stajıma başladım.

Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan LaLiga’nın bir parçası olan Real Betis kulübünün içinde bulunma fikri bile hem gurur hem de heyecan duymama neden oluyor. Bu fırsatı kullanabilmemi sağlayan bölümüm olmasaydı belki de şu anda okuduğu bölümden pişman, hayatından sıkılmış bir öğrenci olarak başka bir okulda olacaktım. Şu anda ise çok sevdiğim okulumun ve bölümünün son senesinin son dönemindeyim. Bir yandan bu ortamda daha fazla eğitim alamayacak olduğum için üzgün bir yandan da aldığım eğitim ve tecrübelerimle geleceğe hazır ve heyecanlı bir şekilde mezun olmayı bekliyorum. Mutluluğa ve başarıya ulaşmak için hayallerinizin peşinden koşmayı asla bırakmayın.