Onur Çokuludağ

Onur Çokuludağ

Halkla İlişkiler Mezunu

Okulun verdiği serbest düşünce ortamı ile başarılı öğrenciye dönüştüm, tüm fikirlerin özgürce konuşulduğu ve tartışıldığı bir ortam, ortaokul ve lisede aldığım disiplin ile birleşince 15 yıllık öğrencilik hayatımın en zevkli ve verimli 4 senesini geçirdim


Tüm akranlarım gibi ne olacağım hayali ve belirsizliği ile geçen ortaokul ve lise yıllarım ve sonrasında, İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü ile devam eden bir öğrenim hayatım oldu. Reklamcılık Bölümü ile yan dal yaparken reklam sektöründe çalışmak istediğimden emin oldum. 1997 yılı itibari ile İstanbul Bilgi Üniversitesi ilk öğrencilerinden biri oldum ve bu süre zarfında birbirinden kıymetli hocalarımızdan ders alma şansım oldu.

Bir kere yaptığımız üniversite seçimi, nerede ise tüm hayatınızı şekillendiriyor. Akademik kadrosu İstanbul Bilgi Üniversitesi’ni seçmemde en büyük etken olmuştu, bununla beraber eğitim hayatımın en verimli ve başarılı yıllarını üniversite eğitimim sırasında geçirdim. Okulun verdiği serbest düşünce ortamı ile başarılı öğrenciye dönüştüm, tüm fikirlerin özgürce konuşulduğu ve tartışıldığı bir ortam, ortaokul ve lisede aldığım disiplin ile birleşince 15 yıllık öğrencilik hayatımın en zevkli ve verimli 4 senesini geçirdim.

Üniversite eğitimi sonrası çalışma hayatına hızlı bir geçiş yaptım, üniversite diplomamı daha almadan tüm düzenimi değiştirerek çalışmak için yurtdışına yerleştim. Kendi ayaklarımın üzerinde durmak için çok iyi bir fırsattı. Üniversitenin duvarlarında yazan “Non scholae sed vitae discimus" okul için değil hayat için öğrenme cümlesi ilk defa zihnimde anlam kazandı. İnsan öğrenci iken anlamlandıramadığı birçok bilgiyi iş hayatında daha iyi yorumlayabiliyor. Çok farklı sektörlerde çalışma fırsatım oldu o yıllarda, böylece gıda sektöründen, servis sektörüne, kısa bir süre teknoloji sektöründe çalışarak farklı tecrübeler kazandım.

Kariyerimde belli bir noktaya geldikten sonra gençlerle bir arada olup, birikimlerimi aktarmaya karar verdim. İlk başlarda kısmı zamanlı olarak, şuan ise kadrolu olarak BİLGİ’de dersler vermeye başladım. Bunca zamandır aradığım mesleği bulmuşum gibi hissediyorum. Kendimi akademisyen olarak adlandırmakta zorluk yaşıyorum ve yaptığımı, sektör tecrübelerini öğrenciler ile paylaşmak olarak adlandırıyorum.

İş hayatında bana fayda sağlayan birçok düşünce üniversite yıllarımda aşılandı. Özellikle mezun olduktan sonra diğer BİLGİ mezunlarıyla yolum kesiştiğimde BİLGİ’nin ne kadar büyük bir aile olduğunu çok daha iyi anladım.