Benim maceram İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne yatay geçiş ile gelmemle başladı. Kulüp tanıtım günlerinde stand açmış kulüpler arsında gezerken hayatımda bu denli bir değişiklik olacağını düşünmüyordum.
Kendime uygun kulübü bana katacakları beklentiyle ararken BİLGİ Psikoloji Kulübü’yle karşılaştım ve kulübe kayıt oldum. Oradaki ilgi alaka beni kulübe daha bağımlı hale getirdi. Artık kulüpçülük ne demek oradaki arkadaşlarım sayesinde öğrenmiştim. Eğitim hayatımız süresince teorik bilginin yanı sıra pratik bilgilerimizin önemini her zaman vurgulamışımdır. Bu yüzden okuldaki etkinlikler sayesinde bunu kendime empoze etmeye çalıştım. IV. Psikoloji Günler’inde gönüllü olarak görev aldıktan sonra daha fazla etkinlikte görev ve sorumluluk alabilmek için ertesi yıl BİLGİ Psikoloji Kulübü Yönetim Kurulu’nda Sosyal Sorumluluk Sorumlusu görevine seçildim. Ardından sosyal sorumluluk alanında birden çok etkinlikler düzenleyip hem kendimi geliştirdim hem de arkadaşlarımızın gelişmesine vesile oldum. Bu noktada BİLGİTalent’ın bizlerin gelişip geliştirmesi için verdiği emekler sayesinde eksik kaldığımız durumları da tamamladık ve daha fazla kitleye hitap edebildik. Yalnız düzenlediği etkinlikler adına değil, bizlere sağladığı staj imkanlarıyla da gelişmemize vesile oldu. İnternet üzerinden oluşturulan staj platformu üzerinden Demirören Medya Grubu’na başvurdum ve staja kabul edildim. Tüm bunların bende oluşturduğu özgüven ile birlikte BİLGİ Psikoloji Kulübü’nün Yönetim Kurulu Başkanı seçildim ve kulüpçülük alanında kendimi tamamlamak istediğim noktaya ulaştım.
Şimdi biliyorum ki bu dönemlerimde geçmiş dönemimde olduğu gibi BİLGİTalent ailesi herkesin yanında oldukları gibi benimde yanımda olacaklar ve bu serüvenimi de bu şekilde tamamlayacağım.