BİLGİ ile tanışmam on altı yaşında Füzyon Kampı sayesinde oldu. Henüz lisedeyken İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde bir hafta geçirmemi sağlayan bu kamp sonrasında üniversite için hedefimi BİLGİ Medya ve İletişim bölümü olarak belirledim ve burslu olarak kazandım. Bölümümü daha çok besleyeceğini düşünerek ikinci sınıfta Görsel İletişim Tasarımı ile yan dal yapmaya başladım. Zaman zaman zorlansam da iki bölüm de bana çok şey kattı.
On üç yaşımdan beri bateri çalıyorum. Şimdiye kadar birçok grupta çaldım. Kariyer olarak müziğe yönelmek istemediğim için akademik hayatımı ve müziği her zaman ayrı tuttum. Yine de müzik bölümünden seçmeli olarak ders alabileceğimi gördüğümde geri durmadım ve bu sayede müzik ile ilgili kendimi daha da çok geliştirebildim.
Okulun en güzel yanlarından biri ise BİLGİ Extreme Sporlar Kulübü ile tanışmam oldu. Daha BİLGİ’yi kazanmadan takip ettiğim bu kulübe girmemle, çocukluğumdan beri çok severek yaptığım snowboard sporunu beraber yapabileceğim birçok arkadaş edindim. Kulübün yönetim kadrosuna da girmemle, birlikte birçok etkinlik organize ettik. Snowboardun yanında, dalga sörfünden raftinge bir sürü aktivite yaptık. Hatta üniversiteler arası snowboard yarışlarına bile katıldım. Büyük Slalom kategorisinde kadınlarda Türkiye on birincisi oldum.
BİLGİ’yi tercih ederken en çok önem verdiğim özelliklerinden biri de yurtdışı olanaklarının çok fazla olmasıydı. Öğrenci değişim programına katılmak liseden beri hayalimdi.