Birinci sınıfta dijital ile fiziksel ortam arasında paralel çalışabilecek şekilde başlamıştık
2012 yılında aldığım BİLGİ’li olma kararı bana yeni deneyimler ve değerler katmaya devam ediyor.
BİLGİ Mimarlık Fakültesi, fakülteye adımımızı ilk attığımız andan itibaren bizi sürekli sorgulamaya, araştırmaya, öğrenmeye teşvik eden ve günümüz üç boyutlu dijital tasarım ve üretim teknolojilerini bize göstermekle kalmayıp hayatımıza projelerimize sokan bir tutumla, bizi mesleğimizde güncel teknolojiye adapte olmuş avantaj sahibi bireyler haline getirerek mezun etti.
2016 yılında BİLGİ mezun olduktan sonra IAAC (Institute for Advanced Architecture of Catalonia)’da master programına kabul edildim. Master in Advanced Architecture programında üniversite eğitimim boyunca aldığım dijital ortamda üç boyutlu tasarıma ek olarak kendimi kodlama konusunda da geliştirme olanağı yakaladım.
Şimdi ise aktif olarak dijital tasarım ve üretimi ön planda tutan bir mimarlık ofisinde çalışıyorum. Master eğitimi dahilinde üretimini yaptığımız NOMAD Barselona’da 2017 Temmuz ayında Nowhere Festival isimli bir festivale katılma hakkı elde etti.
Dijital ortamda tasarladığımız NOMAD| Folding Flax Pavilion’ı üretme şansımız olmasına ek olarak bir de uluslararası katılımcılara ev sahibi olan bir festivalde görmek heyecan vericiydi.
Dijital ortamda tasarlayıp tasarımı üretme olanağı yakaladığım ilk proje bu değildi, biz üniversite birinci sınıfta dijitalle fiziksel ortam arasında paralel olarak çalışabilecek şekilde eğitilmeye başlamıştık.
İnsan ölçeğindeki ilk 1:1 üretimimiz olan Computation Based Basic Design final projemiz 2.5 metre açıklık geçen 2 metre yüksekliğe sahip kabuğumuz CARAPACE, kullandığımız malzeme olan ahşabın doğasını anlayarak tasarlanıp güncel tasarım ve üretim tekniklerini kullanan bir proje olarak 2013 senesinde santralistanbul’da kurulmuştu. Makroformu sırf kontraplağın kendi olanaklarını kullanarak ayakta durabilen 129 üçgen ve 700 birleşim elemanından oluşan bir iç içe geçme mekanizması olarak tasarladık.
2013 Haziran ayında jüriden aldığımız yorumlar bize gurur vermişti. 2018 yılında ise çok daha gurur verici bir haber aldık. Türkiye’den ilk defa bir üniversite dünyanın önde gelen Mimarlık etkinliklerinden biri olan Venedik Bienali’ne davet edildi ve fakültemiz bizim birinci sınıfta üretimini yaptığımız CARAPACE ile bu etkinliğe katılma kararı aldı. Üzerinden 5 sene geçmişti, hemen çalışmalara başladık. Ölçeğini biraz daha büyüterek İlk olarak okulda bir mockup kurduk. Daha sonra ise projeyi hakkında hiç fikri olmayan insanların kurabileceği bir kodlama sistemi ile tekrardan ürettik. Üç boyutlu bir puzzle gibi bir günde kurulabilecek hale gelen CARAPACE Mayıs ayında Venedik’te Giardini di Marinaressa’da dünyanın heryerinden gelen eserlerin bulunduğu bahçede kuruldu.
Tüm eğitim hayatım boyunca dijital tasarımı ve üretimi bir arada deneyimleyerek ilerlemiş oldum, şimdi ise bu sayede dijital tasarım ve üretimi aktif olarak kullanan bir mimarlık ofisinde çalışmaktayım.
BİLGİ’nin bana kattığı değerler lisansüstü eğitime hızla adapte olarak yeni olan bilgileri öğrenme aşamasına erken geçmemde büyük rol oynadı. Aynı zamanda aldığımız mimari geometri dersi sayesinde dijital tasarım ve üretime hakimiyetim projelerde aktif olarak yer alabilmeme, bu da kendimi daha çok geliştirebilmeme olanak sağladı. Çalışma hayatımda ise dijital tasarımdaki hakimiyetim beni ayrıcalıklı hale getirdi. Üniversite yıllarından itibaren yeni bir dil öğrenir gibi dijital tasarımı öğrenmek sağlam bir altyapıda daha emin adımlarla ilerlememi sağladı.