BİLGİ Hukuk'ta istekli ve emek vermeye hazır bir öğrenci birçok şey başarabilir
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne 2012 yılında başladım. Beş senenin sonunda artık kendimi BİLGİ Hukuk’un yetiştirdiği bir insan, genç bir hukukçu, bu fakültenin bir ferdi olarak görüyorum. Öncelikle, hocalarımızın her biri yetkin, alanında tanınmış ve hem işine hem de fakülteye gönül vermiş insanlar. Fakültenin sunduğu geniş ders kataloğu sayesinde, temel derslerin yanı sıra hocalarımın uzmanlaştığı alanlardaki bilgi ve birikimlerinden faydalanma fırsatım oldu. BİLGİ Hukuk’ta aldığım eğitim bana iş dünyasının gerektirdiği sağlam akademik temeli ve hukuk anlayışını kazandırdı. Yine hocalarımın ilgisi ve desteğiyle iş dünyasına ilk adımlarımı attım.
BİLGİ Hukuk’un en güçlü yanlarından biri uluslararası bağlantılarının Türkiye’deki birçok üniversiteye kıyasla daha güçlü ve geniş olması. Bu bağlantılar sayesinde Erasmus değişim programıyla Almanya’nın en iyi hukuk okullarından biri olarak gösterilen Bucerius Law School’da bir dönem geçirme fırsatını buldum. Bu dönem boyunca birçok ülkeden seçkin öğrencilerle beraber ders aldım ve BİLGİ Hukuk’un bana kazandırdığı hukuk temelinin uluslararası bir kalitede olduğunu anladım.
Fakültedeki son senemde ise Dünya Ticaret Örgütü Farazi Dava Yarışması’na Türkiye’den katılan ilk takımın bir parçası olma fırsatını yakaladım. Çok sıkı bir çalışma dönemi geçirsek de bu dönem boyunca tüm hocalarımız ve özellikle koçlarımız, bize ellerinden gelen tüm desteği gösterdiler. Bu desteğin ve sıkı çalışmamızın sonunda En İyi Davalı Dilekçesi ve En İyi Dilekçe ödüllerini ve Kiev’de yapılan Avrupa turunu kazanarak, Cenevre’deki dünya finallerine katılmaya hak kazandık.
Fakültenin ve hocalarımın diğer aktivitelerde de benimle ve arkadaşlarımla bire bir ilgilenerek bizleri desteklemesi güzel şeyler başarmamızın önünü açtı. Bunun en güzel örneklerinden biri; arkadaşlarımla kurduğumuz kulüp aracılığıyla hocalarımızın da ciddi ölçüde desteğini alarak, birçok ünlü hukukçunun ve yazarın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz Edebiyat ve Hukuk Günleri. Bir dizi sempozyum şeklinde gerçekleşen bu etkinlik, aynı zamanda fakültede bir seçimlik ders olarak okutuldu. Bir başka örnek ise, kurduğumuz Model United Nations kulübünün okul tarafından desteklenmesiydi. Bu destek sayesinde Türkiye çapında birçok etkinliğe katılma fırsatım oldu ve bu etkinliklerde çeşitli ödüller kazandım. Üç senelik emeğin sonunda ise yine okulun desteğiyle BİLGİMUN adı altında kendi konferansımızı düzenledik.
Cenevre’de düzenlenen finalde de Harvard Law School ile karşılaşarak ikinci olduk ve “Gelişmekte Olan Bir Ülkeyi Temsil Eden En İyi Takım Ödülü”nü kazandık. Yarışma sonrasında başta Harvard Law School LL. M. programına başvuru teklifleri olmak üzere, WTO gibi uluslararası örgütler ve Brüksel, Cenevre ve Washington merkezli hukuk bürolarından da staj teklifleri aldım.
Beş senelik öğrenim hayatım boyunca hocalarım beni desteklemeseydi ve gerektiğinde isimlerini dahi ortaya koyarak arkamda durmasalardı, bu tecrübeleri asla elde edemezdim. BİLGİ Hukuk’ta istekli ve emek vermeye hazır bir öğrenci, hocaların desteğiyle birçok şey başarabilir. İşte bu yüzden, BİLGİ Hukuk öğrencisi olmak hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biri.