Bienal, sergiler, kültür mirası, kültürün pazarlanması gibi bir çok farklı etkinliğe dersler kapsamında dahil edilebiliyorsunuz.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne 2014 yılında katıldım.
santralistanbul Kampüsü’nün büyüsüne kapılmam lise yıllarında katıldığım etkinlikler ve kampüs ziyaretleri sayesinde oldu. BİLGİ’nin bir parçası olmak istemiştim. Ne mutlu bana şu an Etkinlikler Ofisi’nde görevli öğrenci olarak çalışıyorum.
Üniversite tercihlerim arasında ilk sırada yer alan İstanbul Bilgi Üniversitesi Sanat ve Kültür Yönetimi Bölümü’nü kazandım.
Okuduğum bölüm BİLGi’nin en aktif bölümlerinden bir tanesi. Her sene İletişim Fakültesi bünyesinde gerçekleşen ve öğrencilerin yıl boyunca ürettikleri projelerin sergilendiği Project Festivali’nde yer aldım.
Bölümde dersleri işlemeye başladığınız aldığınız ilk seneden itibaren bunun sadece teorik bir bölüm olmadığını okulun dışında da bir çok dersin paydaşlarını olduğunu anlıyorsunuz.
Bienal, sergiler, kültür mirası, kültürün pazarlanması gibi bir çok farklı etkinliğe dersler kapsamında dahil edilebiliyorsunuz.
Benim fikrimce en önemlisi BİLGİ’de bulunan öğretim görevlileri ve mezunlar, derslerde aldığımız geri dönüşler ve sektörde tanınan BİLGİ mezunlarının size bu geri dönüşleri vermesi gelişimim için çok yararlı oluyor.
3. sınıfta yan dal programına katıldım, kariyerim ve mezun olduktan sonra ki yolda bana avantaj sağlayacak.
BİLGİ’li olmanın aidiyetini sektörde, iş hayatında ve öğrenimimde çok net şekilde görüyor ve yaşıyorum.