Turgut Tarhanlı

Prof. Dr.

Turgut Tarhanlı

Hukuk eğitimi, yüzyıllara varan gelenekleri olan bir eğitim dalıdır; ve bu, bugün de tüm dünyada sürdürülür.

Fakat öte yandan, 20. yüzyılın son çeyreğiyle birlikte belirginlik kazanan ve 21. yüzyıla uzanan küreselleşme olgusu, ulus devlet ve ulusal hukuk anlayışı üzerinde her konuda büyük bir etki yarattığı kadar, hukuk eğitiminin tasarımını da yeniden gözden geçirmeyi gerektirdi. Bu bağlamda, örneğin her hukuki sorunun uluslararası bir cephesi olabileceği gibi, bir ülkede doğup diğer ülkelere uzanan ve onların hukuk düzenlerini etkileyebilecek nitelikte hukuki nitelikte sorunlarla karşılaşılması mümkündür.

Özellikle iş dünyası ve ekonomik sahada, üretim ya da hizmet sürecinin (“değer zinciri”) ulusal sınırların ötesinde bir kapsayıcılığa sahip olması ve bunun doğurduğu ilişkilerin hukuku, anılan olguya bir örnek oluşturur. Keza, insanın haklarına dair hukuki standartların belirlenmesi konusunda da, devletlerce, evrensel hukuki ölçülere saygı gösterme ve riayet etme mekanizmalarının sayısının artması, bu defa hak temelli küresel bir düzene işaret eder.        Bir hukuk eğitimi, her ülkede olduğu gibi, elbette öncelikle ulusal hukukun ve buna ilişkin uygulamanın öğretilmesini hedefler fakat ulusal hukukun, etkileşim içinde bulunduğu uluslararası zemindeki hukuk ilişkilerinin esaslı olarak incelenmesi de bu kapsama dahil edilmek zorundadır.

Hukuk, çok yalın bir ifadeyle, insanlar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesini ve buna uygun yürütülmesini hedefler. Özellikle, insanlar arasındaki birbirinden çok farklı nedenlere bağlı olabilen ilişkilerin kurulması ve sürdürülmesi, eşitsizliklerin değerlendirilmesi ve giderilmesinde, hukuki yöntemin önemi yadsınamaz. Öte yandan, üzerinde yaşadığımız topraklar ve dünya üzerindeki tüm faaliyetlerimizin yine kendi ülkemiz ve dünya üzerinde neden olduğu etkiler de, yaklaşık son elli yıldır hukukun da alanına dahil edilen temel sorunlar niteliğini kazandı. 2015-2030 yılları arasını kapsayan bir dönem için kabul edilen ve tüm devletleri kavrayan bir kalkınma seferberliğine dair ilkeler manzumesi (Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri/Sustainable Development Goals) bu sorumluluğun bir bileşkesidir.

Fakat hukuki yöntem, hayattaki tüm ilişkilerimizin yegâne tasarım biçimi de değildir. Birçok hukuk dışındaki faktör fiilen bu hukuki ilişkilere etki eder ya da böyle bir potansiyele sahiptir. Bu nedenle, iyi bir hukuk eğitiminin, farklı inceleme alanlarına ilişkin çok disiplinli bir bakışı dikkate almaktan kaçınmaması gerekir. Bu, sonuç olarak, insan ilişkilerinin düzenlenmesini hedefleyen hukukun sosyal ilişkiler içindeki gerçekliğinin ve gerekliliğinin kavranması anlamına gelir.

BİLGİ Hukuk Fakültesi’ndeki eğitim, bu parametrelere göre belirlenmiştir. Buna göre, Medeni Hukuk, Ceza Hukuku, Ticaret Hukuku, Anayasa Hukuku, İdare Hukuku, Hukuk ve Ceza Muhakemesi Hukuku, Hukuk Felsefesi, Uluslararası Hukuk, İnsan Hakları Hukuku ve Devlet Kuramı gibi, insanlar arasındaki ilişkilerin yoğunlaşma alanlarıyla ilgili ve bu nedenle geleneksel olarak hukuk öğretiminin de temel ve zorunlu derslerine Fakülte müfredat programında yer verilir. Bu, tüm dünyada olduğu gibi, akademik olduğu kadar mesleki de bir zorunluluktur.

Fakat öte yandan, sosyal, ekonomik, teknolojik, kültürel, vb. farklı ölçeklerde bir hayat dinamizminin ortaya çıkardığı ilişki biçimlerine dair hukuki düzenleme alanları da hukuk eğitiminin bir parçası olmalıdır. Bu nedenle, Fakülte müfredat programında, Uluslararası Örgütler Hukuku, Hukuk ve Toplum, Avrupa Birliği Kurumları, Rekabet Hukuku, Hukuk ve Psikoloji, Ceza Adaleti, Medya ve İletişim Hukuku, Bilişim ve Teknoloji Hukuku, Spor Hukuku, Uluslararası Satım Hukuku, Sermaye Piyasası Hukuku, Fikri Mülkiyet Hukuku, Yabancı Yatırımlar Hukuku, Rekabet Hukuku, Uluslararası Ceza Hukuku ve daha birçok seçmeli ya da zorunlu derse de yer verilmiştir. Bu derslerin önemli bir kısmı İngilizce sunulmaktadır.

Bu sayede, BİLGİ Hukuk Fakültesi öğrencilerinin yargı odaklı, geleneksel hukuk meslekleri için olduğu kadar, kamu yönetimi veya özel sektör ya da diğer mesleki ve akademik alanlarda, ulusal veya uluslararası düzeyde çalışmak için de, kendilerine yeterli bir formasyon kazandırma olanağı sağlanmış olmaktadır.

BİLGİ Hukuk Fakültesi, 2016-2017 akademik yılından itibaren, Yükseköğretim Kurumu’nun da uygun bulmasıyla, dört yıllık lisans programının toplam kredi yükünün yüzde 30’u oranında bir kredi yüküne sahip derslerini İngilizce dilinde vermektedir. Bu dersler, esasen kuramsal ve uluslararası nitelikteki hukuk alanlarında açılan derslerdir.

BİLGİ’deki hukuk eğitiminin önemli ve katma değer sağlayan bir diğer bileşeni ise Hukuk Kliniği dersidir. Üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerine açılan bu ders, 2003 yılında, Türkiye’de ilk kez BİLGİ Hukuk Fakültesi müfredatında yer almış bir hukuk eğitimi metodolojisidir ve BİLGİ Hukuk bu eğitimde 15. yılına girmiştir. Bugün başka hukuk fakülteleri de bu alanda dersler açmaya başlamış bulunuyorlar. 2016 yılında, Adalet Bakanlığı’nın da desteğiyle, BİLGİ Hukuk Fakültesi’nin de dahil olduğu, Türkiye’deki 14 Hukuk Fakültesi arasında imzalanan bir protokol ile bu metodolojinin yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. Öğrenciler, bu eğitim modeli sayesinde, temel hukuki bilgi ve becerilerini gerçek vakalar üzerinde uygulayarak, bunların ilgili olduğu kişilere yön gösterici ve karşılıksız bir hukuk bilgisi hizmeti sunmaktadır.

BİLGİ Hukuk Fakültesi, Avrupa (Erasmus) ve ABD’nin önde gelen üniversiteleri ile imzaladığı onlarca değişim anlaşmaları sayesinde, öğrencilerinin hukuki bilgilerini uluslararası zeminde de sınamaları olanağını çok önemli bulmaktadır. İlaveten, BİLGİ’nin, Laureate Uluslararası Üniversiteler Ağı’nın bir üyesi olmasıyla, bu olanak dört kıtaya yayılmış bir uluslararası bilgi ve deneyim kapısının açılması anlamına gelmiştir.