Kerem Bıçakçı
Hukuk Mezunu
"HIVE harika insanlarla tanışıp harika şeyler öğrenmek için muazzam bir fırsat. Ben bu fırsatı değerlendirdiğim için çok memnunum; toplumsal gelişim ve dünya çapında değişim için tutkulu olan çoğu kişinin de böyle hissedeceğini düşünüyorum."
HIVE´ın kendisi kesinlikle klasik etkinliklerden farklıydı; üstelik bu farkları oraya gitmeden çok önce gördük. Üniversitemin sponsorluk için yürüttüğü seçim süreci bile oldukça ayırt ediciydi; sürekli olarak üretmeye ve grup içinde çalışmaya yönelik bir vurgu vardı. Bu süreç sayesinde zaten katılımcılar olarak bizler de daha gitmeden birbirimizi tanıyıp ısınmaya başlamış olduk.
Berlin´e adım attığımız gibi bu sürecin olağan akademik eleme süreçlerinden neden böylesine farklı olduğu belli oldu: HIVE dinleyici değil katılımcı bekliyordu. Tabii ki zamanın çoğu konuşmalara ayrılmıştı ancak her konuşmayı takip eden bir tür grup etkinliği de vardı. Oradaki en genç insanlar bizdik ve yine de çevremizdekilerin enerjisine yetişmekte, ayak uydurmakta zorlandığımız oluyordu. Her biri birbirinden etkileyici, başarılı, dünyayı ve çevrelerindekileri umursayan bir grup insanla etkileşim içine girince insan ümit ve ilham doluyormuş; bunu şaşırarak öğrendik. Doğrusu benim için HIVE´da konuşmaların içeriği kadar kişiler de önem taşıdı. Bu insanların çoğu kendileri kadar başarılı olmanın hayalini kuracağım tarzdan girişimciler ve iş insanları olmalarının yanı sıra bu "statülerine" rağmen umutları, istekleri ve düşünceleri hakkında içtenlikle kendilerini ifade ederek olağandışı bir saydamlık sağlıyorlardı.
Başarılı insanların yaşadığı ve halen de yaşamakta olduğu profesyonel kaygıları, kişisel kuşkuları, paylaşmalarını dinlemek ve onlarla arkadaş olup teke tek konuşabilmek bizim yaş grubumuzda yaygın olan mesleki kaygı ve akıl karışıklıkları için mükemmel bir reçete oldu bence. Normalde karşısına geçip fikrini sorabilmekte zorlanabileceğim insanlarla oturup kahve yudumlarken, onların uzmanlığına başvurmak ya da kendi fikirlerimi belirtmek ya da örneğin bir gün önceki maç hakkında sohbet edebilmek kesinlikle çok değerli bir tecrübeydi. Hepimiz dünyada ve toplumumuzdaki sorunların olası çözümlerine odaklı bir şekilde gittik ve bu sorunları çözmeye çaba sarf eden düzinelerce insanla bir araya gelme fırsatı yakaladık. İlham ve motivasyon faktörleri söz konusu olmasa dahi sırf networking bakımından (özellikle de HIVE ortamının kişileri dostluğa ve birlikte çalışmaya ne kadar teşvik ettiği ışığında) bunun ne kadar iyi bir fırsat olduğu ortada.
Pragmatik bakış açısı bir yana, gerçekten de kişiyi motive etmek bakımından olağanüstü bir tecrübeydi. Değişim, gelişim ve umut ile kaynayan bu ortama adım atınca heyecanlanmamak mümkün değil. Gözünü dünyadaki tersliklere dikmiş herkes sorunlar hakkında konuşup düşünmeye alışık olsa gerek, bu durumun inanılmaz yorucu olabildiği de ortada. Sorunlar dağ gibi büyümüş ve birikmiş olsa da ellerinde kazmalarla ve azimli bakışlarla dağa doğru yürüyen 50 kişi görünce, kişi umutsuzluktan "acaba?" haline geçiş yaşıyor. Engelleri yol kesen değil, üzerinden atlamayı gerektiren şeyler olarak görmek bizim yaşımızda insanlarda çok gelişmiş bir refleks değil gibi hissediyorum bazen; ancak HIVE üyeleri bu refleksi çok kuvvetli insanlar. Orada olduğunuz süre boyunca da bu refleksi size işlemek ve aşılamak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Katılımcılar, konuşmacılar ve organizasyon üyeleri hiç ayrı zaman geçirmiyorlar; herkes her an yeni insanlarla tanışıp konuşma isteğiyle dolu bir şekilde sonraki masaya, sıradaki gruba devam ediyordu. Bu durumu çalıştaylarla da birleştirince ansızın inanılmaz sosyal bir ortam ortaya çıkıyor. İlham, motivasyon, ümit, azim gibi kavramlar bir yana, sosyal açıdan da çok zevkliydi. Eğlenceli, zeki, azimli düzinelerce insanla omuz omuza vermek, kulağa geldiği kadar zevkli bir tecrübe. Kafanızı kaldırınca gördüğünüz neredeyse herkes arkadaş olmayı isteyeceğiniz türden insanlar.
Kısacası HIVE harika insanlarla tanışıp harika şeyler öğrenmek için muazzam bir fırsat. Ben bu fırsatı değerlendirdiğim için çok memnunum; toplumsal gelişim ve dünya çapında değişim hakkında tutkulu olan çoğu kişinin de böyle hissedeceğini düşünüyorum.